İçeriğe geç

Sağa sola selâm verirken ne denir ?

Sağa Sola Selâm Verirken Ne Denir? Farklı Yaklaşımlar ve Duygusal Yansımalar

Konya’da yaşayan biri olarak, her gün insanlar arasında selâm verirken bazen kafamda çok farklı düşünceler dönüp duruyor. “Sağa sola selâm verirken ne denir?” sorusu, aslında bir kelime öbeğinden daha fazlası. Hem kültürel, hem de sosyal bir anlam taşıyor. Ve bu soruya yaklaşırken bir yandan mantıklı ve analitik, diğer yandan da duygusal ve insani bakış açıları arasında gidip geliyorum. İçimdeki mühendis bir yanda, diğer tarafta ise içimdeki insan tarafı var. Gelin, bu iki perspektifi bir arada değerlendirelim.

İçimdeki Mühendis: “Sağlık, Güvenlik ve Etkinlik”

İçimdeki mühendis şöyle diyor: “Selâm vermek, sosyal bir etkileşim ve toplumsal bir normdur. Bu etkileşim, aslında insanlar arasındaki ilişkilerin güvenli, düzenli ve etkili bir şekilde devam etmesini sağlar. Ancak, bu türsel selâm verme işleminin aslında bir bilimsel temelinin olması gerekir. Toplumlarda selâm verme, iletişimi başlatan ve bazen bir barışçıl tutum sergileyen bir araçtır. İslam toplumunda ‘Selâmünaleyküm’ ifadesi, sadece bir selâm vermek değil, aynı zamanda bir güven, barış ve saygı göstergesidir.”

Şimdi, bu mühendis bakış açısına göre, selâm verirken ne demeliyiz? “Selâmünaleyküm” veya “Merhaba” gibi kelimeler oldukça etkin ve hızlı bir selâm verme aracıdır. Ancak bazı insanlar daha derin bir anlam taşımak istediklerinde “Hayır, bu kadar basit değil” der. Yani, toplumun yapısına göre her selâm farklı anlamlar taşır. Eğer bilimsel açıdan bakarsak, bazı toplumlar “Merhaba” derken daha az bir enerji harcarken, diğerlerinde “Selâmünaleyküm” gibi kelimeler daha güçlü bir anlam ifade eder. Ayrıca mühendis olarak baktığımda, el sıkışmanın daha güvenli bir selâm verme şekli olabileceğini düşünüyorum. Çünkü böylece her iki tarafın sosyal mesafesi korunmuş olur, bu da bir nevi güvenlik sağlar.

İçimdeki İnsan: “Duygular, Samimiyet ve Gelenek”

Ancak, içimdeki insan tarafı farklı bir bakış açısına sahip. Duygusal anlamda bir selâm, bana daha çok samimiyet ve içtenlik çağrıştırıyor. İnsan ilişkileri, genellikle kısa cümlelerden veya selâm türlerinden çok daha fazlasıdır. Mesela, birini gördüğümde “Merhaba” demek, bazen bir merak, bazen de gerçekten bir sohbet başlatma isteğiyle yapılır. Ama “Selâmünaleyküm” dediğimde, bu sadece bir kelime değil, derin bir anlam taşır. Bu kelime, bir yoldaşlık, bir paylaşım anlamına gelir. Toplumumuzda bu tarz selâmlaşma, bir süreklilik arz eder, geleneksel değerlerin bir parçası haline gelir.

Özellikle Konya gibi şehirlerde, insanlar birbirlerine daha yakın ve samimi olduklarından, “Selâmünaleyküm” diyerek bir ilişki başlatmak daha yaygındır. Bunda, aslında toplumsal bir yapının etkisi de büyüktür. Bu kelime, bir barış dili gibidir. Fakat burada içimdeki mühendis diyor ki, “Ama sadece bir kelimeyle nereye kadar gideriz? Duygusal olarak anlamlı olabilir ama toplumsal anlamda etkili olmak için başka şeylere de ihtiyaç var.” Ama içimdeki insan buna karşılık olarak düşünüyor ki: “Evet, ama bazen sadece bir selâm, bir insanı daha iyi hissettirebilir. O samimiyeti taşıyan kelime, bambaşka bir anlam ifade eder.”

Farklı Kültürlerde Selâmlaşma

Bu soruya başka bir açıdan yaklaşmak gerekirse, kültürel farklılıklar da devreye giriyor. Konya’da, “Selâmünaleyküm” genellikle günlük hayatta yaygın bir selâm biçimiyken, İstanbul veya diğer büyük şehirlerde insanlar genellikle “Merhaba” diyorlar. Daha modernleşmiş ve hızla değişen toplumlarda, “Selâmünaleyküm” yerine “Merhaba” ya da “Günaydın” gibi daha kısa ve basit ifadeler tercih ediliyor. Burada, kültürlerin ve yaşam biçimlerinin bu kelimelere yansıması söz konusu. Bu, bir tür toplumsal değişimin de göstergesi olabilir. İçimdeki mühendis diyor ki, “Bu aslında çok doğal bir şey. Zamanla kelimeler değişir, insanlar daha pratik olmak ister.” Ama içimdeki insan tarafı ise, “Buna rağmen, geleneksel olanın ve anlamlı olanın peşinden gitmek de insanın bir duygusal ihtiyacı.”

Selâm Verirken Duygusal Yansıma

Bazen birini gördüğümde, sadece “Merhaba” demekle yetinmem. İçimdeki insana hitap ederek, o kişinin o anki ruh haline göre selâmımı şekillendiririm. Eğer biri çok yoğun görünüyorsa, “Selâmünaleyküm” derim, çünkü o an daha derin bir bağlantı kurmak isterim. Ya da bir arkadaşımı gördüğümde, “Nasılsın?” demek bile bazen bir selâmın önüne geçer. O an, önemli olan, kullanılan kelimenin büyüklüğü değil, duygunun samimiyetidir. İçimdeki mühendis, bu bakış açısını biraz fazla duygusal bulsa da, içimdeki insan her zaman onun önünde bir adım önde. Bazen basit bir selâm, içten bir anlam taşır ve çok şey ifade eder.

Sonuç: Bir Kelimenin Derinliği

Sonuç olarak, sağa sola selâm verirken ne deneceği sorusu, sadece bir kelime seçiminden ibaret değildir. Hem toplumsal hem de bireysel açıdan büyük bir anlam taşır. İçimdeki mühendis, kelimelerin etkinliğini ve toplumsal işlevini savunsa da, içimdeki insan daha çok duygusal bağları ve gelenekleri önemser. Belki de doğru yanıt, her iki bakış açısını bir arada değerlendirmekten geçiyor. “Selâmünaleyküm” ya da “Merhaba” demek… Sonuçta önemli olan, o kelimenin ardında ne kadar samimiyet ve anlayış taşıdığını hissetmektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet